Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası
Adana escort Ankara escort Bursa escort Antalya escort İzmir escort Mersin escort Samsun escort Gaziantep escort Eskişehir escort Bodrum escort Denizli escort Kayseri escort Konya escort Kuşadası escort Alanya escort İzmit escort Kocaeli escort Malatya escort Diyarbakır escort escort Beylikdüzü escort Ataköy escort Bakırköy escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Merter escort Mahmutbey escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Küçükçekmece escort Başakşehir escort Halkalı escort Esenyurt escort Sarıyer escort Bahçelievler escort Yenibosna escort dubai escort girl krypton escort seks hikayeleri sex hikayeleri sex izle porno izle paply.org
Toplumun temel çekirdeği olan Aile Kurumu Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 21. Yüzyılın getirdiği yenilikler ve Küresel Elitlerin Aile üzerindeki sinsi planları aile kavramına ağır darbeler indirmeye devam ediyor.
Toplumun temel çekirdeği olan Aile Kurumu Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 21. Yüzyılın getirdiği yenilikler ve Küresel Elitlerin Aile üzerindeki sinsi planları aile kavramına ağır darbeler indirmeye devam ediyor. Bununla birlikte uygulanan yanlış siyasi ve stratejik hamleler de Aile yapısını temelden sarsıyor..
Televizyonsuz Bir Evde Ailece Huzurlu Bir Hayat..
Unutulmamalı ki Aile yok olursa toplumlarda yok olur. Toplumu ayakta tutan en önemli müessese Ailedir. Ne yazık ki gelinen noktada dünyanın genelinde aileler dağılarak, toplumları derinden sarsmaya başladı. Bilhassa ABD ve Avrupa’da Aile kavramı tamamen ortadan kalkmış durumda. Diğer taraftan Rusya başta olmak üzere bazı Asya ülkeleri ise Aile bağının güçlendirilmesi için çalışma yürütüyor..
Ülkemizde ise maalesef son 10 yıldır Aile yapısı çatırdamaya başladı ve her geçen gün yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya. Oysa Türk ve İslam Kültürünün en önem verdiği kurum Aile iken, Asimile olan kültürel değerlerimiz ile birlikte Aile kültürü de yok oldu.
Peki düne kadar bırakın Aile bağını, akrabalık ve komşuluk bağlarız dahi sıkı sıkıya birbirine bağlı iken, ne oldu da bu hale geldik? Aile kurumunu yıkan etkenler neler? Aileyi yıkan plan ve projeler neler? Ailemizi bu planlara karşı nasıl korumalıyız? İşte bu ve benzeri soruların cevapları..
1. Kültürel Yıkım
1700’lü yılların sonuna doğru başlayan sistem değişiklikleri beraberinde kültürel değişikliği de getirdi. Ülkemizde 1930 yılından sonra dil, tarih, Kılık ve kıyafet ile başlayan kültürel darbe sonraları zihinlerde kuşattı. Batı özentisi ve devrimlerle gelenek, Örf ve adetler yok edildi. Doğal olarak kültürel yıkımdan aile de nasibini aldı. Türklerin en önem verdiği kurum olan Aile bağları kültürel erozyon ile toprak altında kaldı..
Kültürel yıkım
2. Medya ve Teknoloji
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hayatımıza katılan Televizyon, Akıllı telefon, Tablet ve Bilgisayarlar ile Sosyal yapıdan koparak içe dönük bireyler yetişmeye başladı. Sohbet ve muhabbetin yerini teknolojik ürünler almaya başladı.
Sinema, Dizi gibi yapımlar ile zihinler işgal altına alınarak manevi ve kültürel değerler yok edildi. Aile içi iletişim bağları kopartıldı. Bireyler Filmlerdeki hayatlara özendirilip, gerçek hayattan bağları kesildi..
Teknoloji Esareti insanlığı kuşatırken, aile içi iletişimi aynı oranda kesti. Kişiler Anne ve Baba Sevgisi yerini avuntuyu teknolojinin hayal dünyasında buldu.
3. Cinsiyetsizlik Projesi ve LGBT
Yaratılış fıtratına ters bir şekilde yürütülen cinsiyetsizlik projesi ile birlikte eşzamanlı LGBT projesi tamamen aile kurumunu ifsad etmek için büyük bir tehlike. Aynı zamanda insan neslinin devamlılığı da hedef alınıyor.
Sosyal medya, müzik ve film sektörü ile bireyler bu Sapkınlık ağının içine çekiliyor. Kadın erkek eşitliği sloganı bu işin aldatmaca kısmı. Asıl Hedefte olan Aileyi yok etmek..
4. Kadına Şiddet İstanbul Sözleşmesi
Son yıllarda Kadına şiddet Vurgusu bilinçli olarak ön plana çıkartıldı. Plan gereğide Kadına şiddeti önlemek için İstanbul Sözleşmesi hazırlandı. Erkeği ikinci plana atarak, kadının beyanı esastır düsturu ile bir çok aile parçalandı.
İşin ilginç yanı Kadına şiddeti bitirmek için yürürlüğe konan İstanbul Sözleşmesi şiddeti daha da arttırdı. Bilhassa yürürlükte olan 6284 nolu yasa Aile kurumunu derinden sarsıyor. İstanbul Sözleşmesi aynı zamanda cinsiyetsizlik projesi ile aile kavramının içini boşaltmıştı. Sözleşme kalktı lakin; 6284 nolu yasanın da kalkması gerekiyor..
5. Kadının Çalışma Hayatına Sevk Edilmesi
Erdoğan döneminin belkide öz Eleştri niteliğinde en can sıkıcı noktası burası. Kadın Aile kurumunda üstlendiği Annelik yerine çalışma hayatına teşvik edilmesi. Kadının aileden kopartılarak kapitalist sermayenin önüne köle yapılması.
Kadının çalışma hayatına atılması ile aile yapısı tamamen bozuldu. Baba ve annenin çalıştığı evde büyüyen çocuklar sevgiden ve ilgiden mahrum kaldı. Aile içi geçimsizlikler had safhaya ulaştı. Karı ile kocanın arasına senin paran, benim param muhabbeti girdi. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki Karı koca çalışan evliliklerin %68’i boşanma ile sonuçlanıyor..
Yine yapılan araştırmalar da Karı koca çalışan ailelerde Çocuklar aile Kavramından uzak yaşıyor. Doğal olarak gelecek nesiller için aile kurmak tehlikeye giriyor.
Erdoğan’ın kadınları çalışma hayatına teşvik edebilir lakin; bu makul ölçüde olmalı. Hatta Ev hanımı Anneler için teşvik yapılmalı ve desteklenmeli. Aksi takdirde Aile diye bir şey ortada kalmayacak..
6. Evliliklerin Zorlaştırılması
Peygamber Efendimizin Hayır işlerini Kolaylaştırınız Hadisi Şerifine rağmen, maalesef günümüzde evlilikler zorlaştırılıyor. Bitmek bilmeyen dünya hırsı ve istekler evlilikleri altından kalkınmayacak bir külfete sokuyor. Onun için ülkemizde evlilik yaşı her geçen gün artıyor..
O yüzden Evlenme kararı alan çiftler ya hayallerini erteliyor, ya da borç batağına girerek evleniyor. Tabi olarak borç batağına giren evlilikler aile olamadan dağılıyor..
Bir çok alanda teşvik ve destek veren Devletimizin yeni evlenecek çiftlere teşvik ve destek vermesi bu sorunu çözecektir. Birde aile büyüklerinin maddi noktalarda anlayışla yaklaşması da evlilikleri kolay kılacaktır..