Batı Dünyası İslam’a Dönerken Biz Yabancılaşıyoruz..

Son zamanlarda özellikle İsveç başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi ve Amerika Birleşik Devletlerinde İslami Değerlere ve de Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar artmaya başladı. Ayrıca İslami değerlere karşı suikast girişimi batı medyasında da sıkça yer almaya başladı. Uzmanlar bu saldırıların arka planında İslamofobi yer alacağını belirtse de asıl etken olan Avrupa ve Amerika’da son 5 yıl içerisinde artan Müslüman nüfusudur. Batı dünyası son 10 yıl içerisinde ülkeler bazında İslam dinine geçişlerin yükseldiğinin farkında. İslam dinini en çok tercih edenler ise İsevi cemaati olan Hristiyanlar..
Yaptığımız araştırmalarda çok belirgin olarak göze çarpan bu müslüman artışı batı dünyasında korkuya neden oluyor. Bu yükseliş ile 2030 yılına gelindiğinde Avrupa nüfusunun %22’sini müslümanların oluşturulması bekleniyor. Hristiyan alemi, kilise baskısında bıktığından ve doğru düzgün dini ibadetleri olmadığından manevi bir boşluk içerisindeler. Yaptığımız araştırmada İsevi aleminin bu boşluğu doldurmak için özellikle İslam ve Budizmi araştırdığı görülüyor. Budizm dinine geçen oran yüzde 0,001 civarında iken İslam’a geçiş oranı %94, diğer farklı dinlere geçiş oranı ise yüzde beşlerde kalıyor.
Batı medyasının İslam dinini terör dini gösterme çabaları ve itibarsızlaştırma planları artık tutmuyor. Günümüzün bilgi çağından istifade eden insanlar doğru yolu bulabiliyor. Gayri müslim iken İslam ile şereflenen insanların, müslüman olduktan sonraki yaşantıları ise en can alıcı nokta. Çünkü İslamiyeti en doğru şekilde yaşamak adına olağanüstü bir gayret gösteriyorlar. Müslüman olduktan sonra İslam’ın yasak ettiği herşeyi anında bırakıyorlar. Hristiyan iken bulamadıkları iç huzurunu İslam’da bulduklarından dinlerine sımsıkı bağlanıyorlar.
Araştırma da yine en dikkat çekenlerden birisi de Kur’an-ı Kerim’i çok kısa sürede öğreniyorlar. Yaşları kaç olursa olsun doğru bilgi için çaba sarfediyorlar. Müslüman olan bayanlar ise Allah-u Teala’nın belirttiği tesettür kuralına göre giyinmeleri de gözden kaçmıyor. Bu araştırmada bizler için en acı yanı ise ülkemizdeki Müslüman kimliğini beğenmiyorlar. Buna sebep olarakta ülkemizde Müslüman bayanların, batılılar gibi açık gezmesi, yüksek oranda içki kullanımı ve ülke nüfusuna göre 5 vakit namazını kılanların çok düşük olmasını gösteriyorlar.
Aslında bu tablo Batı dünyasının İslam’a girip İslamca yaşama da gayret etmesine rağmen, sözde müslüman olanların ise yüzünü batıya dönmesini gösteriyor. Müslüman sayısı batıda her geçen gün artarken, Türkiye’de ise insanlar İslam’dan uzaklaşıyor. Bu durum zamanında İslamı seçen dünyaca ünlü Cat Stevens, Müslüman kimliğiyle Yusuf İslam’ın bir sözünü akıllara getirdi; “İyiki İslam ile Türkiye’de tanışmadım. Buradaki insanlar İslama yabancılaşmışlar. Belki de Müslüman olamazdım” demişti. Maalesef bu söz hala geçerliliğini koruyor.
Ne yazık ki İslam ülkesinin sokaklarına baktığınızda İslam ile bağdaşmayan görüntüler ile karşılaşırsınız. Yapılan araştırmada bilhassa son 10 sene içerisinde insanların dini değerlerden hızla uzaklaştığını gösteriyor. Batı da tam tersine İslama girişler hızlanıyor..