Dolar 28,9171
Euro 31,2994
Altın 1.882,66
BİST 8.087,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Az Bulutlu
İstanbul
13°C
Az Bulutlu
Sal 14°C
Çar 14°C
Per 9°C
Cum 8°C

Bir Toplumu Yok etmek için Alfabesini Değiştirmek Yeterli..

Bir Toplumu Yok etmek için Alfabesini Değiştirmek Yeterli..
Mayıs 18, 2023 1:09 pm
39

Kelimelerin, dilin bir millet üzerindeki etkileri nelerdir? Dilin önemi ve muhafazası için neler yapmalıyız?

Bir mütefekkir şöyle der: “Bir milleti değiştirmek istiyorsanız önce onların kelimelerini değiştirin!”

İnsan, kelimelerle düşünür; lisan ile tefekkür ufkunu genişletir. Bu sebeple, kelime kadrosu daraltılmış veya mefhumlarının mânâları çarpıtılmış bir lisan ile, İslâmî tefekkürün derin ufuklarına yol bulmak mümkün değildir.

Bir mütefekkir şöyle der:

“Bir milleti değiştirmek istiyorsanız önce onların kelimelerini değiştirin!”

Bugün aziz milletimize yapılan en büyük saldırılardan biri de, İslâmî kimliğe sahip kelimelerin mânâlarıyla oynamak, müsbet mânâ taşıyan kelime ve mefhumlara menfî mânâlar yükleyerek onların îtibârını yok etmeye çalışmaktır. Bununla hedeflenen, aslında gönüllerdeki İslâmî hassâsiyetlerin zayıflatılmasıdır.

Nasıl ki yakın tarihimizde, “sadeleştirme” adı altında, bin yıldır Türkçemize mâl olmuş kelimeler -Kur’ân kültüründen geldiği için- dışlanıp, yerine uydurma kelimeler ikāme edilmek istenmişse; bugün de İslâmî kelime ve mefhumların mânâları çarpıtılmak sûretiyle, aynı cinâyetin bir benzeri işlenmektedir.

Memleketimizde bir zamanlar “şerîat, tarîkat, tekke, mürşid, mürid, zikir, cihad” gibi dînin özünden neş’et etmiş kelimeler, menfî mânâlar yüklenerek zihinlerde mahkûm edilmişti. Bu sayede nice mâsum müslümanın mahkûmiyet veya mahrumiyetine zemin hazırlanmıştı.

Bugün de halkın dînî duygularını istismâr edenler yüzünden, “tasavvuf, tarîkat, cemaat, imam, hizmet, himmet, teslimiyet, itaat, sadâkat” gibi birçok müsbet mefhum, ciddî bir îtibar kaybıyla karşı karşıya bulunmaktadır. Hâlbuki bu mefhumlar değil, onların gönüllerdeki nezâhetini kirletenler suçludur.

Nasıl ki nâdide bir mücevhere sıçrayan çamur, onun kıymet ve sâfiyetini gideremezse, mâneviyâtı dünyevî emellerine âlet edenlerden dolayı, İslâmî tefekkürün yapı taşları mevkiinde bulunan kelime ve mefhumların îtibârına da halel getirilemez.

Bugün nice müsbet mefhum, sırf onları istismâr edenler yüzünden karalanmaktadır. Hâlbuki toplumumuzda o kelimelerin muhtevasına sadâkat gösteren, gayet düzgün istikâmet sahibi kesimlerin mevcut olduğu, bilinen bir gerçektir.

İlginizi Çekebilir   Parapsikolojik Savaş Nedir?

Velhâsıl bugün fitne-fesat ehli; müsbet mefhumlarımıza menfî etiketler yapıştırmaktadır. Dîni istismâr edenler yüzünden bütün müslümanları töhmet altında bırakmaya çalışmaktadır. Böylece his ve fikir dünyamız üzerinde sinsi bir oyun oynanmaktadır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 368. SAYI | 2016 Ekim

İslam ve İhsan

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.