Cahit Zarifoğlu Kimdir? Cahit Zarifoğlu Hayatı

7 Güzel Adam’dan biri olan ve şiirleri ile gönüllere taht kuran Cahit Zarifoğlu Kimdir? Özellikle Aşk şiirleri ve dava yönüyle tanınan Cahit Zarifoğlu’nun mücadele dolu hayatı.

Cahit Zarifoğlu kimdir?

1 Temmuz 1940’ta Ankara’da doğdu. Baba tarafından Kafkasya’dan gelip Maraş’a yerleşen bir aileye mensuptur. Babası Niyazi Beyefendi hâkimdi. Annesi Şerife Hanım, Maraşlı Evliyazâdeler’dendir. Zarifoğlu Okuma yazmayı, fotoğraf yapmayı, Kur’an okumayı daha okula başlamadan annesi ve anneannesiyle mahalle hocalarından öğrendi. Babasının vazifesi sebebiyle çocukluğu Silvan, Baykan, Siirt, Siverek, Kızılcahamam ve Ankara’da geçti. Siverek’te başladığı birinci tahsilinin akabinde orta tahsilini 1951’de döndükleri Maraş’ta tamamladı. Lisenin son sınıfında beklemeli olduğu sırada bir ilkokulda vekil öğretmenlik yaptı.

Pilotluk sevdası vardı

Pilotluk hevesiyle bir yaz boyunca Eskişehir’de Türk Hava Kurumu’nun uçuş kurslarına katılarak Ulusal Model Uçak B Sertifikası aldı (1961). Yüksek tahsilini, tıpkı yıl girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Alman Lisanı ve Edebiyatı Bölümü’nde uzun süren bir öğrenciliğin akabinde tamamladı (1971). 1967 ve 1973’te Almanya’ya gitti. Goethe Enstitüsü’nün lisan kurslarına devam etti, aşikâr başlı Avrupa kentlerini dolaştı. Öğrencilik yıllarında İstanbul’da gazetelerde sekreterlik, kimi kurumlarda çevirmenlik üzere işlerde çalıştı. İstanbul’da özel bir lisede Almanca öğretmenliği yaptı. 1973’te Sarıkamış’ta başladığı askerliğini 1974 harekâtının akabinde gönderildiği Kıbrıs’ta tamamladı (1975). Dönüşte Ankara’da bir kamu kuruluşunda, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü’nde çevirmenlik yaptı. Radyoda misyonu raportör, araştırma vazifelisi, uzman ve şef olarak sürdü. 1983’te İstanbul’a taşındı.

Mehmet Akif İnan kimdir?  Mehmet Akif İnan Hayatı

Yedi hoş adam ve müelliflik serüveni

Maraş Lisesi’nde okurken edebiyatla ilgilenen bir arkadaş kümesine dahil oldu. Fazilet Bayazıt, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören ve Alaeddin Özdenören üzere ileride şair, hikâyeci ve muharrirler çıkaracak bu kümedeki arkadaşlarıyla Atılım isimli okul mecmuasını tekrar çıkardı. Bir taraftan da Maraş’taki mahallî gazetelerde sanat-edebiyat sayfaları hazırlıyorlardı. 1962’de tek sayılık Açı mecmuasını çıkardı. Birebir yıl İstanbul’da Sezai Karakoç’la tanıştı. Yeni İstiklâl gazetesinin sanat-edebiyat sayfalarında Abdurrahman Cem ismiyle şiirler yayımladı (1965). 1966’da Diriliş mecmuasında şiirleri, “İns” isimli uzun öyküsü yayımlandı. Şiirleriyle Yeni Mecmua, Soyut, Türk Lisanı, Papirüs üzere mecmualarda de göründü. Edebiyat dünyasında tanınmaya başladığı bu yıllarda birinci kitabı İşaret Çocukları’nı çıkardı.

Diriliş’te yazmayı sürdürürken 1969’dan itibaren Ankara’da Nuri Pakdil’in çıkardığı Edebiyat mecmuasında birtakım eserleriyle yer almaya başladı. Bu mecmuanın yayınları ortasında şiir ve kıssa kitapları çıktı. 1976’da arkadaşları Rasim Özdenören, Fazilet Beyazıt, Alaeddin Özdenören’le birlikte Mavera mecmuasını kurdu.

Çocuk edebiyatı kısmında ödül aldı

Bu verimli yeni çalışma periyodunda mecmuanın idaresine katıldı, gençlerle yazışmalar yaptı, şiir ve yazılarını yayımlamayı sürdürdü. Dergiyle birlikte kurdukları Akabe Yayınları ortasında şiirleri ve günlükleri kitap haline getirildi. Bunlara arkası gerisine çıkan çocuk kitapları eklendi. Yönelişler şiirlerinin yayımlandığı bir diğer mecmua oldu. 1984’te Türkiye Müellifler Birliği’nce kendisine çocuk edebiyatı kısmında ödül verildi. İslâm coğrafyasının değişik bölgelerinde müslümanlara uygulanan zulüm ve baskılar, yaşanan acılar, savaş ve vefatlar karşısındaki yansıları şiir ve yazılarına yansıdı. Bir taraftan da Yeni Dönem, Ulusal Gazete ve Vakit gazeteleriyle İslâm ve Gülçocuk mecmualarında Zarifoğlu, Ahmet Sağlam, Vedat Can üzere isimlerle yazılar yazdı. Son şiirlerinden birkaçı Yedi İklim mecmuasında çıktı.

Kansere yenildi

Son şiir kitabı Endişe ve Yakarış yayımlandığında (1986) şair olarak ününün doruğundaydı. Yakalandığı pankreas kanserinden kurtulamayarak 7 Haziran 1987’de öldüğünde İstanbul Radyosu’nda denetçi idi. Vefatının akabinde şairler, müellifler ve alımların de katıldığı bir cenaze merasimiyle Beylerbeyi Küplüce Mezarlığı’nda toprağa verildi. Akabinde şiirler yazıldı, eski geleneğe uyularak vefatına tarih düşürüldü.

Ruhuna rahmet olsun…