Çocuğun İmanlı Olması İçin Neler Yapabilirim?

Çocuğun imanı nasıl koruma edilebilir? Çocuğun imanlı olması için ne yapmalı? Anne-baba; evlâdının dînini, îmânını korumak konusunda bu türlü bir kaygı taşımalıdır…
Kur’ân-ı Kerîm’de bildirildiği üzere Ashâb-ı Kehf, îmanlarını koruma etmek şuuruyla birbirlerine şöyle telkinde bulunuyorlardı:
“Onlar (münkirler) eğer sizi ele geçirirlerse, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman ebediyyen iflâh olmazsınız.” (el-Kehf, 20)
İMANI MUHAFAZA TASANIZ OLSUN
Bugün de bir anne-baba; evlâdının dînini, îmânını korumak konusunda bu türlü bir telaş taşımalıdır:
“Evlâtlarım, fâsık ve gâfillerle ihtilât ederse, münkirlerle dolu mekânlarda onlarla fikrî ve zihnî beraberlik içinde bulunursa, îmânını, ahlâkını muhafaza edebilir mi?” diye düşünmeli ve buna nazaran bir istikbal inşâ etmeye çaba göstermelidir.
Bir ceylanı tutup da kurtların, çakalların ortasına bırakmak; hamâkatten öteki bir şey değildir. Bir insanın, kendisinden bir modül olan yavrusuna yanlış yerlerden tahsil aldırması, yani mâneviyatsız bir eğitim yaptırması da, onun rûhuna zehir serpmesinden farksızdır!..
MANEVİ TAHSİLİ ÖNCELEYİN
Evlâtlarımızı İslâmî şuur ve ahlâk ile yetiştirmek, onları bir yaz tatilinde kalabalık bir mescide göndermekle temin edilebilecek kadar kolay bir iş değildir. Bununla yetinerek görevimizi yerine getirdiğimizi zannedersek, dînî tahsili ikinci plâna atmış oluruz. Ayrıyeten mânevî tahsili bu kadar kolay telâkkî etmek, kalpteki İslâmî şuurun zaaf ve noksanlığını söz eder…
Unutmayalım ki Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz ashâbına İslâmî tahsili 23 senede yaşayıp yaşatarak tamamlattı.
YAZ TATİLİNİ DEĞERLENDİRİN
Kur’ân eğitimi için özellikle yaz tatilleri uygun değerlendirilmelidir. Ancak evlâtlarımızı Kur’ân kurslarına yahut mescitlere göndermekle yetinmemeli, anne-babalar olarak onların durumunu dikkatle takip etmeliyiz. Kur’ân kültürünün hangi düzeyde, îtikad ve fıkıh bilgisinin ne durumda olduğunu sık sık denetim etmeli, gösterdiğimiz alâka ile, onları ebediyen teşvik etmeliyiz.
KURAN KURSLARINI KÜÇÜMSEMEYİN
Bugün yabancı bir lisan öğrenmek için binbir emek verilip kolejler ortasında kıyaslar yapılıyor, hiçbir masraftan da kaçınılmıyor. Buna karşılık Kur’ân kurslarını göz arkası etmek -hattâ küçümsemek- yavrularımızı o İlâhî Kelâmʼdan ve onun rûhâniyetinden yoksun bırakmak, ne acıklı bir durumdur!
AHİRETİ KURTARMA KAYGISINDA OLUN
Her anne-baba, evlâdının istikbâline dâir kaygı duyar. Onlara güzel bir tahsil vermek ister, hoş bir gelecek hazırlamak ister. Ama gerçek istikbâlin de gerçek hayatın da âhiret hayatı olduğunu unutmamak îcâb eder.
Evlâtlarına en merhametli olan anne-babalar, onların sadece dünyevî istikballerini değil, ebedî istikballerini de kurtarabilmenin kaygısında olanlardır.
KENDİNİZE ŞU SORULARI SORUN
Bir mü’min, evlâtları konusunda kendine özellikle şu sualleri sık sık sormalıdır:
Sana Allâh’ın emâneti olan evlâtlarının eğitimi konusunda ne yapıyorsun? Onlara ne öğretiyor, hangi kültürü veriyorsun? Çocuklarının ebedî istikballerine, dünyevî istikballerinden daha çok ehemmiyet veriyor musun? Evlâtlarının Kur’ân eğitimine ihtimam gösteriyor musun? Onları küçük yaşlarından itibaren namaza, mescide, cemaate, cömertlik ve infâka alıştırıyor musun?..