Gıybet nedir? Gıybet ne demek? Gıybet hakkında Ayet ve Hadisler
Müslüman kardeşini, zaruret olmadan, işittiğinde hoşlanmayacağı şeyle anmak gıybet olarak bilinmektedir ve İslam dininde büyük günahlardan biridir. Başta hadisler olmak üzere İslami kaynaklarda, insan haklarının en önemlilerinden olan ve çoğunlukla “ırz” kavramıyla ifade edilen kişiliğin dokunulmazlığı ilkesine büyük değer verilmiştir. Buna sebeble bir kimsenin gıyabında gerek onun şahsıyla ilgili maddî, bedenî, dünyevî veya mânevî, ruhî, ahlâkî ve dinî kusurlarından söz edilmesi gerekse çocukları, ebeveyni ve diğer yakınlarının kusurlarının anlatılması gıybet sayılmıştır. Peki gıybetle ilgili ayet ve hadisler nelerdir? Gıybet yapan kişinin ne yapması gerekir? Gıybet yapan kişiyi dinlemek haram mı? İşte Diyanetten derlediğimiz bilgilerde soruların cevapları.

Gıybet nedir?
Gıybet nedir? Bir kimsenin; vücudunda, nesebinde, soyunda, ahlakında, işinde, kelamında, dininde, dünyasına ilişkin konularda noksanını hatta elbisesindeki kusurunu gerisinden söylemek büyük günahlardan biridir. Gıybet ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi haberimizde bulabilirsiniz.
GIYBET YAPAN KİŞİNİN NE YAPMASI GEREKİR?
Gıybetten ötürü tövbe etmenin farz olduğu kabul edilmekle birlikte helalleşmenin gerekli sayılıp sayılmadığı hususu tartışmalıdır. Kurtubi bu konudaki farklı görüşleri şöyle sıralar:
a)Gıybet etmek mala ve cana ziyan vermek üzere mezâlimden olmadığı için yalnızca tövbe etmek kafidir.
b)Gıybet etmek mezâlimden olup hem tövbe etmek hem de çekiştirilen kişi için hayır duada bulunmak gerekir.
c)İslâm âlimlerinin çoğunluğu hususla ilgili bir hadise dayanarak ayrıyeten helâlleşmenin de gerektiğini ileri sürmüşlerdir
(Müsned, II, 506; Buhârî, “Meẓâlim”, 10), (el-Câmiʿ, XVI, 337).
Rabbi Yessir duası Nedir? Rabbi Yessir Duası Fazileti..
GIYBET YAPAN KİŞİYİ DİNLEMEK HARAM MI?
Gıybetin yapılması gibi dinlenmesi de haramdır. İslâm alimleri, bir ziyan doğurma ihtimali yoksa kelamla yahut fiilî olarak gıybet edene mahzur olunması, bu mümkün olmazsa En‘âm mühletinin 68. âyetinin kararı uyarınca gıybet edilen meclisin terkedilmesi, bu da mümkün değilse gıybete karşı bir hoşnutsuzluk duygusu içinde öbür şeylerle uğraşılması gerektiğini belirtmişlerdir.
GIYBET YAPMAMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?
Gıybetin sebepleri kin ve öfke, sohbet ve yarenlik, diğerini kötüleyerek kendi prestijini yükseltme kanısı ve kıskançlık halinde sıralanmış, gıybetten kurtulmak için bu sebeplerin ortadan kaldırılması tavsiye edilmiştir.
GIYBET İLE İLGİLİ HADİSLER VE AYETLER
HADİSLER
- Resulullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Gıybetten sakınınız. Muhakkak gıybet, zinadan daha şiddetlidir. Zira bir adam zina eder, sonra da Allâhü Teâlâ’ya tevbe eder. Gıybet edenin günahı ise gıybet ettiği kişi bağışlamadıkça bağışlanmaz.”
- Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem: “Gıybetin ne olduğunu bilir misiniz?” buyurunca Sahâbe-i Kirâm Hazretleri, “Allah ve Resülü daha iyi bilir.” dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Din kardeşiniz hakkında onun hoşlanmayacağı şeyler söylemenizdir.” buyurdular. “Söylenilenler, o kişide mevcut ise?” diye sorulduğunda, “Onlar, din kardeşinizde mevcutsa gıybet etmiş olursunuz. Şâyet mevcut değilse iftira etmiş olursunuz.” buyurdular.
- İmâm Mücâhid (rah.) buyurdu ki: “İki haslet vardır ki onlardan sakınan kimsenin orucu sâlim olur; gıybet ve yalan.”
- Hasan-ı Basri (rah.) şöyle buyurdu: “Bir kimseyi hoşuna gitmeyecek şeyle anmak üç türlü olur; gıybet, bühtân, ifk. Bunların üçü de Kur’ân-ı Kerim’de nehyolunmuştur. Gıybet, bir kimsenin noksanlıklarını söylemendir. Bühtân, onda olmayanı söylemendir. İfk ise sana, onun hakkında gelen her şeyi aslını araştırmadan başkalarına söylemendir. Bunların üçü de büyük günahtır. Zira bunlar dünyadan bereketin kaldırılmasına ve âlemin nizâmının bozulmasına sebeptir.”
AYETLER
Nisâ / 148. لَا يُحِبُّ اللّٰهُ الْجَهْرَ بِالسُّٓوءِ مِنَ الْقَوْلِ اِلَّا مَنْ ظُلِمَۜ وَكَانَ اللّٰهُ سَم۪يعًا عَل۪يمًا
Allah berbat kelamın, açıkça söylenmesinden asla hoşlanmaz. Lakin zulme uğrayan kimsenin durumu oburdur. Allah, herşeyi hakkiyle işitir ve kemâliyle bilir.
Hucurât / 12. يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَث۪يرًا مِنَ الظَّنِّۚ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًاۜ اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَأْكُلَ لَحْمَ اَخ۪يهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ تَوَّابٌ رَح۪يمٌ
Ey iman edenler! Zannın birçoklarından sakının; zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin zımnî hallerini ve kusurlarını araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Rastgele biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a gönülden hürmet besleyip O’na karşı gelmekten sakının. Elbet Allah, tevbeleri çokça kabul edendir, engin merhamet sahibidir.
Hümeze / 1. وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍۙ
İnsanları geriden çekiştirmeyi, yüzlerine karşı da el, kaş, göz işaretleriyle alay etmeyi âdet hâline getiren her bir kişinin vay hâline!