Malazgirt’i Anmak Değil Anlamak Daha Önemli..

Sultan Alparslan liderliğinde, Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt zaferinin Yıldönümünü anıyoruz. Burada Anmaktan ziyade, bu kutlu Fethin bize anlattıklarını anlamak daha önemli. Zira Sultan Alparslan Kadim Anadolu’yu bizlere yurt kılarken asıl gayesi İlayi Kelimetullahı bu topraklara nakşetmekti.

Sultan Alparslan bizi Anadolu’ya büyük bir dava için getirdi. Bu dava, nesle unutturuldu.
Nesil ise;
Futbola kitlendi.
Dizilere müptela oldu.
Konfora iman etti.
Lüksü amaç edindi.
Modaya saplandı.
Popüler kültüre esir oldu.
Eğlenmeyi önceledi
Mal tutkusu sardı.
Unuttu ve unuttuğunu da unuttu.
Alparslan şuuru yitik bir hazinedir.

Sultan Alparslan; İlayı Kelimetullah, adaleti hâkim kılmak, ahlâkı yaymak, zulmü bitirmek için Anadolu’ya geldi.
Torunları ise Netflix, TikTok, proje youtuberler, güdümlü müzik sektörü, kirli filmler, bozuk gıdalar ile pasifize ediliyor.
Alparslan şuuru ölmemeli. Dikkat.
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken keşfe gönderdiği askerlerden biri Sultan Alparslan’a şu bilgiyi verdi: “300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor.”
Sultan Alparslan ise dava şuuru ile şu karşılığı verir: “Bizde onlara yaklaşıyoruz.”
Peki biz neye dogru ne için yaklaşıyoruz.

Müslüman Türk’ün tanımı “Çadırda doğup, at sırtında büyüyüp, Allah için savaşta ölen kişidir.”
Şuan ise konfor içinde doğup, lüks, eğlence içinde kültürden uzak yaşayıp, Hak davaya adanmadan ölen kişiye doğru evriliyor.
Sultan Alparslan bizi Anadolu’ya seferi devam ettirmeye getirdi. Anadolu’ya gelmek bitmiş bir sefer değildir.

Sefer; ilmi, fikri, teknik, kültürel ve Hak davaya adanmışlıkla hızla devam etmelidir.
Alpaslan Babanın çocuklarını Batının kokuşmuş kültürüne ve silahsız ordularına kurban edemeyiz.
Sahi gençler, bulunduğunuz yere bir daha bakın.
Neden bu topraklardayız iyi düşünelim.
Ve en önemlisi.
Anmaktan çok, ANLAMAYA önem vermeliyiz. Ülkede bol anma var. Anlama yok. Anlamak bir şuur, bilinç eylemidir.
Anlamayanlar harekete geçemez.
Pasifize yaşar.

Mustafa Güldağı