Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası
Adana escort Ankara escort Bursa escort Antalya escort İzmir escort Mersin escort Samsun escort Gaziantep escort Eskişehir escort Bodrum escort Denizli escort Kayseri escort Konya escort Kuşadası escort Alanya escort İzmit escort Kocaeli escort Malatya escort Diyarbakır escort escort Beylikdüzü escort Ataköy escort Bakırköy escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Merter escort Mahmutbey escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Küçükçekmece escort Başakşehir escort Halkalı escort Esenyurt escort Sarıyer escort Bahçelievler escort Yenibosna escort dubai escort girl krypton escort seks hikayeleri sex hikayeleri sex izle porno izle paply.org
OSMANLI GERÇEKTEN ÇOK GERİYMİŞ(!)
Düşünün; Hava buz gibi. Camiye gittiniz.
Şadırvan da abdest alacaksınız ama buz gibi su içinizi titretiyor. Tam o anda elinde ibrik yanınızda bir genç bitiyor.
“Buyurun Beyefendi, Abdestinizi sıcak suyla alın” diyor. Şaşırıyorsunuz.
Sonra gencin yakasındaki karta ilişiyor gözünüz: “Kışın Abdest Alanlara Sıcak Su Temin Etme Vakfı Görevlisi!” yazıyor.
Ya da tam tersi. Ağustos sıcağı, dilinizi damağınıza yapıştırmış. “Şöyle buz gibi bir su olsaydı” diye içinizden geçirirken, bir bardak uzanıyor elinize. Suyu kana kana içiyorsunuz, içiniz ferahlıyor.
Teşekkür etmek ve eline üç-beş kuruş tutuşturmak için bardağı uzatan gence dönüyorsunuz. Ama o parayı kabul etmiyor. Daha da şaşırıyor ve “Sen de kimsin?” diyorsunuz.
“Ben, Yaz Günleri Soğuk Su Dağıtma Vakfı Görevlisiyim” diyor genç.
Bitmedi, çok fakirsiniz. Evlilik çağına gelmiş bir kızınız var. Ama çeyizi bile yok. Bir gün akşam karanlığı çökmek üzereyken, kapınız çalıyor. Kapıda iki bayan; ellerinde paket paket danteller, el işlemeleri, çeyizlik havlular, saten örtüler.
Gözünüz yaşlı, sesiniz titrek soruyorsunuz; “Siz de kimsiniz?”
“Biz” diyorlar. “Fakir Kızlara Çeyiz Hazırlama Vakfı‘ndan geliyoruz”
Şaka gibi geliyor ama inanın bunların hepsi gerçek.Hem de bundan 500 yıl önce bu topraklarda yaşanıyordu.
Nereden mi biliyorum? Vakıflar Genel Müdürlüğü, harika bir çalışma yapmış.
Osmanlı‘da kurulan vakıfların listesini çıkarmış. İnsan okudukça çarpılıyor, tüyleri diken diken oluyor.
“Yarabbi bu nasıl büyük bir medeniyettir, nasıl üstün bir meziyettir” demekten kendini alamıyor. Kimisi 15. yüzyılda kurulmuş, kimisi 16. yüzyılda.
Hani Türkiye ilerliyor, demokratikleşiyor, sivil toplum güçleniyor deniyor ya.
Hepimize kapak olsun, işte Osmanlı’da kurulan vakıflar:
*Güzel Yazı Öğretme Vakfı,
*Sokak Hayvanlarına Ekmek Verme Vakfı,
*Hastalara Evinde Bakma Vakfı,
*Kızlara Çeyiz Hazırlama Vakfı,
*Duvar Yazılarını Silme Vakfı,
*Kadın Sığınma Evi Vakfı,
*Sıcak Pide Dağıtma Vakfı,
*Yaz Günlerinde Soğuk Su Dağıtma Vakfı,
*Kışın Abdest Alanlara Sıcak Su Temin Etme Vakfı,
*Sıcakta Sebillere Kar Koyma Vakfı,
*Yol Güvenliğini Sağlama Vakfı,
*Helalleşme Vakfı,
*İlkokul Hocalarına Tütünü Yasaklama Vakfı,
*Yoksul Mahkumlara Harçlık Verme Vakfı,
*Güvercin hane Yaptırma Vakfı,
*Leylekleri Koruma Vakfı,
*Dara Düşenlerin Vergisini Ödeme Vakfı,
*İflas Eden Tüccarlara Yardım Vakfı,
*İlmi Kitapları Bağışlama Vakfı,
*Şehit ve Sahabe Türbelerini Tamir Etme Vakfı,
*Şehir Estetiğini Koruma Vakfı,
*Hayvanlara Mera Açma Vakfı.
Daha onlarcası var. Ama hepsini yazmaya imkan yok. Ancak şimdi siz karar verin; 500 yıl önceki Osmanlı mı ileri, yoksa bugün çağdaşım diye kan ve gözyaşı ile beslenenler mi?