Adana escort Ankara escort Bursa escort Antalya escort İzmir escort Mersin escort Samsun escort Gaziantep escort Eskişehir escort Bodrum escort Denizli escort Kayseri escort Konya escort Kuşadası escort Alanya escort İzmit escort Kocaeli escort Malatya escort Diyarbakır escort escort Beylikdüzü escort Ataköy escort Bakırköy escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Merter escort Mahmutbey escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Küçükçekmece escort Başakşehir escort Halkalı escort Esenyurt escort Sarıyer escort Bahçelievler escort Yenibosna escort dubai escort girl krypton escort seks hikayeleri sex hikayeleri sex izle porno izle paply.org
Peki mRna aşıları tehlikeli mi? mRna aşıları nasıl çalışır? mRna Aşılarının çiple alakası varmış? Aşılamaya bağlı Ölümler var mı? Yan Etkileri Neler? İnsan Genine Müdahalesi söz konusu mu? Gelin hep beraber bakalım..
2019 Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan ve halen devam eden Koronavirüs Pandemi süreci devam ediyor. İlk olarak Biontech tarafından açıklanan mRna teknolojisine sahip aşılar dünya genelinde vurulmaya devam ediyor. Dünya Halkları aşılar hakkında ikiye bölünmüş durumda. Bazı insanlar tereddüt etmeden aşısını vurulurken, bazı insanlar sorgulamayı tercih ederek vurulmak istemiyor.
mRna aşıları dünyada ilk kez kullanılıyor, dolayısıyla insanların konu hakkında derin şüpheler duyması normal. mRna kullanan Biontech ve Moderna firmaları dahi aşılar hakkında uzun vadede bir öngörüye sahip değil. Hatta bu doğrultuda ilk olduğu için sonuçlarını beraber göreceğiz diyorlar. Bu da insanların bu teknoloji için denek olarak kullandığın en net örneği.
İlginizi Çekebilir;
Peki mRna aşıları tehlikeli mi? mRna aşıları nasıl çalışır? mRna Aşılarının çiple alakası varmış? Aşılamaya bağlı Ölümler var mı? Yan Etkileri Neler? İnsan Genine Müdahalesi söz konusu mu? Gelin hep beraber bakalım..
Aşının mekanizması şöyle: mRNA aşısı insan hücrelerine SARS-CoV-2 virüsünün SPİKE PROTEİNİNİ üretmek için kodlama verecek. Yani bu aşı aracılığıyla insan vücudu virüsün en öldürücü parçasını artık kendi üretecek. Sonra da kendi ürettiği virüs partikülüne karşı cevap oluşturarak bağışıklık sağlanacak. Yani virüsü dışarıdan almak yerine kendi vücudumuza ürettireceğiz. Aşıya karşı bir immun cevap olacağı kesin; ancak bu cevabı oluşturamayan insanların durumu, cevabın getirdiği riskler hiç ama hiç tartışılmıyor.
Bugün mRna bilhassa Dna’mıza mesaj gönderdiği için bu ismi almıştır. Koronavirüsün kod yapısını Dnaya ileterek spike denilen bir yapı oluşturur. Buda virüsü kendi vücudumuzda üreteceğidir. mRna ürettiği bu virüse karşı uyarı göndererek protein oluşturur. Bu sayede kodları tanıtılmış virüse karşı enzimler üreterek bağışıklık kazanması amaçlanır. Buradaki en büyük tehlike ise spikeler protein üretiminde başarı sağlayamazsa bağışıklık sistemini çökerteceği gibi, kalıcı hasarlar bırakır.
Denilenin aksine hiçbir rna teknolojisi Dnaya komut göndermeden kod yazamaz. Mutlaka DNA Sarmalı hücrelerini uyarması gerekir. Doğal olarak mesajcı özelliği olduğundan istenilen bir virüs dışarıdan alınmadan vücutta üretilebilir. Zaten mRna aslında koronavirüsü dışarıdan almak yerine vücutta üreterek bağışıklık kazanması için uygulanıyor. Onun için bugün korona, yarın başka bir virüsü vücutta üretmeleri mümkün. Yapmaları gereken sadece aşılamadan önce yeni bir Kod tanımlamak..
Ayrıca Moderna ve Biontech firmaları aşının gen aşısı olduğunu kendi sitelerinde yazıyor. Dikkat edin MESAJCI RNA Diyorlar. İstedikleri mesajı yüklemeleri mümkün..
Bu Hususta isterseniz konunun en uzmanı olan kişiden dinleyelim. Dr. Madej mRna ve Çip ilişkisini anlatıyor..
“Mikro iğnelerin deriyi delerek modifiye edilmiş sentetik RNA’yı hücrelerimize aktarması, hücre çekirdeğine ulaşması ve DNA’mıza talimat vermesi amaçlanıyor. Bu talimat ile kendi hücremiz, SARS-CoV-2 virüs proteinini üretecek.
Dr. Madej, bunun bir genetik şifre değişimi olduğunu bir yerde aynen GMO gıdalarda yapılan değişim benzeri bir değişimin insanlara da uyarlandığını savlıyor. Aşı üreticileri bunun insanın genetik şifresini değiştirme olmadığını savlasalar da Madej görüşünde ısrarlı. Aşı üreticileri bu sürecin geçici olduğunu savlasalar da Madej, aşı ile entegre edilen parçanın genomun kalıcı bir parçasına dönüşebileceğini iddia ediyor.
Dr. Madej’in üzerinde durduğu diğer konu, aşının uygulama platformunda kullanılan lusiferaz enzimi. Bu enzimin biyolojik bir ışık ürettiğini biliyoruz. Normal koşullarda görülemeyen bu ışık, cep telefonları veya diğer spesifik aletlerle tespit edilebiliyor. Lusiferaz gen yüklü quantum noktaları, birçok tümörlerin tespitinde zaten kullanılan bir teknoloji olup özellikle hepatoma tarzı tümörlerin tespitinde kullanılmakta. Aşı platformundaki hidrojel ise bir nanoteknoloji ürünü bir diğer ismiyle bir nanobot. Bildiğiniz mikro robot. Bu biyoelektrik iletici bir DARPA ( The Defense Advanced Research Projects Agency) icadı yani Amerikan ordusu tarafından kullanılmak üzere, yeni teknolojiler üretmekle sorumlu ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı bir devlet kurumunun buluşu. Bu biyoelektrik aracısı jel ile akıllı telefonlar arası kurulan bağlantı sayesinde, aşılanıp aşılanmadığımız gibi birçok biyolojik verilerimize ulaşılacaklar.
Kısacası genetik materyalimize entegre edilen bu enzim aracılığıyla işaretlenebiliyoruz ve bu işaretler biyolojik bir robot görevi sağlayabiliyorlar. Toplumların sık sık ÇİPLENECEĞİZ diyerek insanlık tarihindeki değişimi ifade etmesinin bilimsel zeminde izahı tam olarak böyle. Yani biyolojik ışık üreten enzimler ve bu ışığı ileten hidrojel aracılığıyla insanların kendileri ve vücutlarındaki biyolojik değişimler izlenebilecek.”
mRna teknolojisinin mucudi Dr. Malone aşılar hakkında endişesini şöyle açıklıyor..
Fox televizyonuna konuşan Malone şu ifadeleri kullandı;
‘Riskler olduğunu biliyorum ama verilere erişimimiz yok. Dolayısıyla, özellikle deneysel aşılar olduğu için, insanların aşıları kabul edip etmemeye karar verme hakkına sahip olduğu görüşündeyim.’
Yine Profesör Lawrence mRnanın İnsan Genine Müdahale Olduğunu şu sözlerle açıklıyor..
MRNA olarak da bilinen haberci RNA’lar, hücrede bulunan RNA türlerinden biridir. Bu özel olan, çoğu RNA gibi, çekirdekte yapılır ve daha sonra translasyon makinesinin, aslında protein yapan makinenin bu mRNA moleküllerine bağlandığı ve belirli bir protein yapmak için mRNA üzerindeki kodu okuduğu sitoplazmaya ihraç edilir. Yani genel olarak, bir gen, bir genin DNA’sı, sonunda belirli bir proteini oluşturacak bir mRNA molekülüne kopyalanabilir.
Lawrence C. Brody, Ph.D.
Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) nun uyguladığı katı bir sansür var. Yine bu örgütle beraber dünya ülkeleri Sağlık Bakanlıkları bu konuda erişim engeli koyuyor. Dünya Genelinde uygulanan bir otopsi yasağı var. Bilinen en net veri son 6 ay içerisinde aşı olmuş kişiler arasında %42 oranında artan kalp krizi ölümleri var.
Maalesef bu konuda her yıl ölüm istatiği yayınlayan TÜİK bile 2020 ve 2021 için istatikleri Yayınlamıyor.
Sosyal medyada Yaptığımız yoğun araştırmalarda mRna aşısı vurulduktan sonra ölen binlerce insan olduğu. Uygulanan sansür nedeniyle ne yazık ki Aşı yüzünden öldü dahi denilmesine müsaade edilmiyor..
İndypent News, The Guardian, The True News ve Kanada, Brezilya, Almanya ve bazı ülkelerin sağlık veri hizmetlerince bildirilen yan etkileri topladık. Bunlar;
Buna benzer toplam 334 tane yan etki bildirilmiş..
Tehlikeleri ise;
Evet mRna teknolojisi hakkında sizlere bilgi vermeye çalıştık. Son olarak şunu belirtmek istiyoruz. Dedikleri gibi mRna nın etkin olabilmesi için vücutta 72 saat içinde aktif olması gerekiyor. 72 saat içinde vücutta kendini imha ediyor. Onun için Dna Genine girebilmesi için 72 saat kuralı var..
Bunu ilk seferde başarmaları mümkün görünmüyor. DNA üzerinde kalıcı bir Kod yazabilmek için Hergeçen Gün doz sayısını arttırmak zorundalar..