Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası
Adana escort Ankara escort Bursa escort Antalya escort İzmir escort Mersin escort Samsun escort Gaziantep escort Eskişehir escort Bodrum escort Denizli escort Kayseri escort Konya escort Kuşadası escort Alanya escort İzmit escort Kocaeli escort Malatya escort Diyarbakır escort escort Beylikdüzü escort Ataköy escort Bakırköy escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Merter escort Mahmutbey escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Küçükçekmece escort Başakşehir escort Halkalı escort Esenyurt escort Sarıyer escort Bahçelievler escort Yenibosna escort dubai escort girl krypton escort seks hikayeleri sex hikayeleri sex izle porno izle paply.org
Neşet Ertaş Kimdir? Neşet Ertaş’ın Hayatı, Neşet Ertaş ve Eşi Leyla, Neşet Ertaş Gönül Dağı, Neşet Ertaş’ın bilinmeyen hayatı, Neşet Ertaş Türküleri,
Neşet Ertaş, Kırşehir’e bağlı Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde beş çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak 1938’de dünyaya geldi. 6 yaşındayken bir yandan köçeklik yapıp, bir yandan zil çalıyordu.
Saz çalmaya meyli olsa da babası saz çalarken eline sazı alamazdı. Ancak saz ustası olan babası ilerleyen dönemlerde Neşet Ertaş’ın yeteneğini fark edecek ve onu bu yönde eğitecekti. Abdallık geleneğinde çocuklar 11-12 yaşına geldiklerinde, çalgı çalmaya yetenekliyse eğer, çalgı aletlerinden birini alıp çalmaya başlardı. Çalgı çalmaya yeteneği yoksa köçeklik yapmayı sürdürürdü. İşte Ertaş, bu dönemlerde aldı eline sazı, bir daha da bırakmadı. O, babasının oğluydu, kendi deyimiyle babasıyla aynı ruhun insanıydı.
Çocukluk döneminde göçebe bir hayat yaşadığından dolayı okula gidemeyen Ertaş, henüz 12 yaşındayken annesini kaybetti. Annesi vefat ettiğinde en küçük kardeşi üç aylıktı. Kısa süre içinde en küçük kardeşi de hayata gözlerini yumdu. Babasının yeni eşiyle kurduğu ailesiyle birlikte iki yıl yaşamına devam eden Ertaş, 14 yaşında köyünden ayrılarak İstanbul’a gitti.
SANAT HAYATI
İstanbul’da zorlu yollardan geçen Ertaş, uzun süren işsizlik döneminin ardından ‘Sençalar Plak’a sazıyla birlikte gitti. Ertaşı’ın yeteneğini hemen fark eden Kadri Sençalar ona bir plak okuttu ve onun sahne hayatının başlamasına vesile oldu.
Yine aynı plak şirketinde, ‘Neden Garip Garip Ötersin Bülbül’ ismi ile ilk plak çalışmasını tamamladı. Bu isim babasına ait bir türkünün ismiydi. 1957’de çıkardığı bu plak Ertaş’ı Anadolu’da severek dinlenen bir halk ozanı haline getirdi. Öyle ki ilerleyen zamanlarda “Bozkırın tezenesi” olarak anılacaktı.
İstanbul’da iki yıl ikamet ettikten sonra Ankara’ya göç etti. Ankara’da çalışmaya başlayacağı gazinoda evleneceği kadınla tanışacak, uğruna çok türküler söyleyecekti.
LEYLA ERTAŞ İLE EVLİLİĞİ
Askerlik görevini tamamladıktan sonra Ankara’da bir gazinoda çalışmaya başlayan Ertaş, burada Leyla adında bir kızla tanıştı. Kısa süre içinde bu kızla evlilik kararı alan sanatçı, aileler her ne kadar karşı çıksa da nikah masasına oturdu. Bu evliliğe şiddetle karşı çıkan Neşet Ertaş’ın anne ve babası, evlilikten ötürü uzun zaman onunla görüşmedi.
Bu evlilikten üç çocuk sahibi olan Neşet Ertaş, 7 yılın ardından Leyla Ertaş ile yollarını ayırdı. Ünlü sanatçı, boşandıktan 8 sene sonra alkol ve sigara kullanımına bağlı olarak parmaklarından felç geçirdi. Bir süre işsiz kalan sanatçı, kardeşinin davetiyle Almanya’ya giderek orada tedavi oldu. Uzun yıllar Almanya’da yaşamına devam eden ünlü halk ozanı 2000’de İstanbul’da vermiş olduğu konser ile sahneye geri döndü.
Büyük Doğu Nedir? Necip Fazıl’ın Gözünden Büyük Doğu..
DEVLET SANATÇILIĞI UNVANINI REDDETTİ
Ünlü halk ozanı, kendisine verilmek istenen ilk ödülü, her ne kadar onur duymuş olsa da reddetti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından kendisine layık görülen ‘Devlet sanatçılığı’ unvanını, “ Hepimiz bu devletin sanatçısıyız” diyerek kabul etmedi.
Ertaş’a göre devlet sanatçısı sıfatı bir ayrımcılık göstergesiydi ve halkın sanatçısı olarak kalmak kendisi için en büyük mutluluktu. Devletten bir kuruş almayan sanatçı, “Bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım.” şeklinde ifadeler kullandı.
‘YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ’ NEŞET ERTAŞ
Kendisine verilen ödülü ve unvanı kabul etmeyen Ertaş’ın bu tavrı halk arasında adeta bir efsaneye dönüştü. Halktan biri, halkın sanatçısı olmuştu Ertaş. İnsanların gönlüne yerleşmiş olan sevilen sanatçı UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında “Yaşayan İnsan Hazinesi” kabul edildi.
Ayrıca, 25 Nisan 2011’de İTÜ Devlet konservatuvarının fahri doktora ödülü sunuldu. Diğer yandan Neşet Ertaş’ın ve bağlama çalışı ve türküleri konservatuvarlarda ders olarak verildi.
Cahit Zarifoğlu Kimdir? Cahit Zarifoğlu Hayatı
NEŞAT ERTAŞ’IN ÖLÜMÜ
Neşet Ertaş, bir süre İzmir’de prostat kanseri tedavisi gördü. Tedaviye yanıt veremeyen ünlü sanatçı, 25 Eylül 2012’de, 74 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini kapattı. Cenazesi Kırşehir Bağbaşı Mezarlığı’na, babası Muharrem Ertaş’ın yanına defnedildi.
Hayatı ve eserleri Doç. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap hâlinde yayımlanan sanatçının heykeli dünyaca ünlü heykel sanatçısı Adil Çelik tarafından yapıldı. Bu heykel ‘Dünyada robot heykeli yapılmış ilk saz sanatçısı’ olma özelliği taşımaktadır. Söz konusu heykel, Kırşehir Neşet Ertaş Gönül Sultanları Kültür Evi’nde sergilenmektedir.