Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası
Adana escort Ankara escort Bursa escort Antalya escort İzmir escort Mersin escort Samsun escort Gaziantep escort Eskişehir escort Bodrum escort Denizli escort Kayseri escort Konya escort Kuşadası escort Alanya escort İzmit escort Kocaeli escort Malatya escort Diyarbakır escort escort Beylikdüzü escort Ataköy escort Bakırköy escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Merter escort Mahmutbey escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Küçükçekmece escort Başakşehir escort Halkalı escort Esenyurt escort Sarıyer escort Bahçelievler escort Yenibosna escort dubai escort girl krypton escort seks hikayeleri sex hikayeleri sex izle porno izle paply.org
Rothschild Kimdir? Rothschild Ailesi Üyeleri. Rothschild Ailesi Serveti. Rothschild Ailesi Şirketleri. Rothschild Ailesi Türk mü?
Rotschild Kimdir? Çoğu kişi Rotschild ailesinin adını bile bilmez. Bu ailenin adı, ne Forbes dergisinin düzenlediği ”Yılın Zenginleri” bölümünde yer alır, ne de dünya jet-sosyetesinin partilerinde geçer.
Sefarad Nedir? Sefarad Yahudileri Kimler?
Ancak birçok ülkenin diplomatı bu ailenin adını duydukları zaman beş dakika durmak zorundadır. Çünkü bu aile dünya tarihi sahnesinde 1590 yılından beri vardır ve dünya, bu Yahudi ailesinin çok gizli faaliyetleri neticesinde
bugünkü şeklini almıştır.
Rotschild Ailesi Kimdir? Çoğu kişi dünyada hiçbir ailenin böylesine bir gücü elinde tutabileceğine inanamaz. Çünkü bir ailenin böylesine siyasi ve ekonomik bir gücü nasıl elde ettiğini bilmiyordur. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki aile derken üç-beş kişilik çekirdek bir aileden bahsetmiyorum.
Aşkenaz Nedir? Aşkenaz Yahudileri Kimler? Aşkenaz Tarihi..
Rotschild ailesinin bugün 1000-1500 civarında ferdi olduğu bilinmektedir. Bu ailefertlerinin her biri, dünyanın gelişmiş, ya da gelişecek olan ülkelerinde, çok derin faaliyetler sürdürmek üzere dağılmışlardır.
Dünyada olan her siyasi ve ekonomik gelişmeyi, İsrail devletinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde düzenlemek en kutsal görevleridir.
Ailenin geçmişi 16.yüzyıla dayanıyor. Aile İngiliz Kraliyet Saraylarında
kralın yaverliğini yapan bir aile olarak ortaya çıkıyor önceleri. Kralın izlemesi gereken siyaseti ve dış politika stratejilerini bu aile belirliyor.
Koronavirüsün Yeni Dünya Düzeni İçin Olduğunun En Büyük Kanıtı..
Sadece bununla da yetinmeyip kraliyet saraylarındaki tüm ihaleleri
kazanarak bu ihaleleri başarıyla sonuçlandır, hatırı sayılır bir servetin de sahibi oluyorlar.
Rothschild Ailesi Serveti
İngiliz saraylarındaki kariyerleri sayesinde kolayca kazandıkları
astronomik paralarla tarihin ilk bankacılık faaliyetini gerçekleştirip,
İngiliz çiftçilerine de astronomik faizlerle tarım kredisi vermeye başlıyorlar ve 50 sene geçmeden neredeyse İngiltere devletinden daha zengin bir hale geliyorlar.
Rothschild Ailesi Üyeleri
Faaliyet alanını iyice geliştirip derinleştiren Rotschild ailesi
Avrupa’daki tüm imparatorlukların saraylarında söz sahibi oldu.
Sadece İngiltere’de değil, Avrupa’nın dört bir yanında tarımla uğraşan
insanlara yüksek faizle kredi vererek, altın ve gümüş komisyonculuğu
yaparak servetlerini iyice büyütüyorlar.
Ekonomik gücü, aklın ve mantığın
sınırlarını zorlamaya başlayan Rotschild ailesi, daha da karanlık ve karlı
bir işe girişiyor. İşin adı “Savaşa giren devletlere faizle borç vermek”
Bunun ilk icraatını İngiltere-Fransa savaşında gerçekleştiriyorlar.
İngiltere’ye savaşa girmesi için faizli borç olarak 35 ton altın veriyorlar.
İngiltere, Fransa karşısında yeniliyor ve Rotschild ailesine olan borcunu
ödeyemiyor. Borcun oluşturduğu mükellefiyetten dolayı,
İngiliz Merkez Bankası yani Bank of England Rotschild ailesine devrediliyor.
Rothschild Kimdir
Rotschıld ailesi İngiliz devletinin bu devretme işlemini bir şartla kabul ediyor: İngiliz sterlinini kendilerinin basması şartı.
İngiliz hükümeti bu şartı o dönemde kabul etmek zorunda kalıyor
ve İngiliz sterlinini basma yetkisi bu Yahudi ailesine veriliyor.
Görünüşte ekonomi hakkında pek bilgisi olmayan arkadaşlar için bu durum
pek bir şey ifade etmeyebilir.
Para basma yetkisini başka bir kuruluşa
ya da şirkete vermek demek aynı zamanda ülkenin bağımsızlığını da
bu kuruluşa satmak demektir.
Çünkü bir ülkenin bankası o ülkenin parasını basarken bastığı para karşılığında o ülkenin hazinesine değerli maden koymak zorundadır. Örneğin Türkiye Merkez Bankası, devlet matbaasında 20 YTL basıyorsa eğer, devlet hazinesine de 20 YTL değerindeki altını, elması ya da petrolü koymak zorundadır.
Aksi halde basılan para, kağıt parçasından başka bir şey olmaz.
İşte Rotschild ailesinin de yaptığı şey budur. İngiliz sterlinini basarak
İngiliz hükümetine faizle borç olarak vermiş ve karşılığında altın ve elmas
almıştır. Bu şekilde bir yılda 12 ton altın kar ettiği ekonomi tarihçileri tarafından söylenir.
Rotschild ailesinin en büyük girişimi ise İngiltere ile Amerika’daki kolonilerin
savaşı olmuştur. Savaş sırasında Rotschild ailesi çok gizli bir biçimde
Amerikan kolonilerini desteklemiştir.
Amerika’nın İngiltere’ye karşı direnişini
yöneten kişilere yüklü miktarda silah yardımı yapılmış, İngiltere’nin
bu savaşta yenilmesinin sağlanacağı garanti edilmiş ve karşılığında,
kurulacak olan Amerika devletinin resmi para birimini basma yetkisi
istenmiştir.
İngiltere ile savaş konusunda çok umutsuz olan başkan Washington ve ekibi bu teklifi hiç düşünmeden kabul etmiştir.
Aile böylece günümüzde tüm dünyada çok popüler olan Amerikan
dolarını basma yetkisini elde etmiştir.
Savaşı Amerikan kolonileri kazanmış ve İngiltere Amerika’dan elini ayağını
çekmek zorunda kalmıştır. Savaştan yenik çıkan İngiltere bu sefer
Amerika’ya yardım ettiği için Fransa’ya saldırmıştır.
İngiltere, bu savaşa Rotschild ailesinin kendilerine finansal destekte bulunacağına güvenerek
girdiyse de Rotschild ailesinden umdukları desteği bulamamışlardır.
Rotschild ailesi el altından Fransa’yı destekleyerek Amerikan kolonilerinin
bağımsızlığını garantilemek istemiştir.
Bir taraftan da İngiliz borsası üzerinde spekülasyona girişmiştir.
İngiltere-Fransa savaşı sırasında borsada müthiş bir hareketlenme olmuş
ve borsada oynayan halk, savaşı kazanacaklarını düşünerek girişimlerini
arttırmışlardır.
Bunu fırsat bilen Rotschild ailesi ”İngilizlerin savaşı kazandığı”
iddiasını ortaya atarak İngiliz halkının her şeyini borsaya koymasını sağlamıştır.
Ancak, generaller ve ordudan geriye kalanlar yurda döndüğünde,
İngiltere’nin savaşta kaybettiği ortaya çıkmıştır.
Borsa anormal derecede yükselmiş ve böylece kağıtları elinde tutan Rotschild
ailesi bu ticaretten en karlı çıkan isim olmuştur.
İngiliz tarihçilerin ”Kara eylül” diye nitelendirdiği bu olay
ile Rotschild ailesi adeta İngiltere devletinin mülkiyetini ele geçirmiştir.
İyice gelişen Rotschild ailesi, Kenan diyarında Tanrı’nın kendilerine vaad ettiği kutsal İsrail devletini kurmak için hazırlığa başlamıştır.
Osmanlı Devleti’nin parçalanması için gerekli olan her şeyi yapmışlardır.
Osmanlı devletine komşu olan ülkeleri finanse ederek Osmanlı’ya karşı
savaşmaları için kışkırtmışlardır. Böylelikle sudan bahanelerle
Osmanlıya saldıran Rusya, Avusturya ve diğer komşu devletler,
Osmanlıyı askeri ve ekonomik güç olarak iyice yıpratarak azınlık unsurların
ayaklanmasını sağlamışlardır.
Osmanlı devleti nereye koşacağını şaşırmış ve neticede isyan eden azınlıkların ayrı devletler kurmasına engel olamamıştır.
Osmanlının en çok dış borcu Rotschıld ailesinin sahibi olduğu
Bank Of England bankasınadır.
Osmanlı Devleti, Rotschıld ailesine olan borcunu ödeyecek durumda
olmadığından Rotschıld ailesi bunu fırsat bilmiş, Osmanlıya iğrenç bir teklifte
bulunmuştur.
Sultan 2. Abdülhamit ile görüşen Lord Baron Rotschild “Kudüs şehrinin, Filistin’in, Suriye’nin ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin, yeni kurulacak olan Yahudi devletine verilmesi karşılığında,
Osmanlı devletinin tüm dış borcunu silme ve Balkanlar’da, Afrika’da
kaybettikleri toprakları geri verme” teklifinde bulunmuş, ancak Abdülhamit teklifi şiddetle reddetmiştir.
Abdülhamit, dinen böyle bir tutum sergileyerek büyük bir sevaba girmişse de Osmanlı devletinin yıkılma sürecini hızlandırmıştır.
Daha sonraları Enver Paşa,
Abdülhamit’in bu tutumunu tarihi bir hata olarak değerlendirmiştir.
Enver Paşa’ya göre Kudüs şehri ve Kenan diyarı Yahudilere geçici olarak
verilmeli ve Osmanlı tekrar eski gücüne kavuştuktan sonra bu topraklar
geri alınmalıydı.
Atatürk’e göre ise Osmanlı devleti böyle bir şey yapsaydı bile yıkılmaktan kurtulamazdı çünkü Osmanlı üzerine korkunç oyunlar oynanıyordu. Özetleyerek anlattığım bu süreçten sonra Rotschıld ailesi bütün gücüyle 1.Dünya savaşının çıkmasını tezgahlamıştır.
Rotschild ailesinin hesaplarına göre
1. Dünya savaşı ve Arabistanlı Lawrence’in faaliyetleri Arapların birçok
parçaya bölünmesi ve İsrail devletinin kurulması için yeterliydi.
Savaş gerçekleşmiş, Almanların önderliğindeki İttifak devletleri grubu
savaşı kaybetmişlerdi. Rotschıld ailesinin hesapları tutmuş ve İsrail devletinin
resmi kuruluşunun ilan edilmesine ramak kalmıştı.
Ancak tarihi rüyaya çeyrek kala Rotschild ailesi ayrıntılarda küçük bir hata yaptığını fark etti.
İsrail devleti kurulmaya hazırdı ama, dağ ve ovalardan ibaret olan İsrail
topraklarında kim yaşayacaktı?
Avrupa’nın gelişmiş kentlerindeki rahatlığa alışmış olan Yahudiler, İsrail’de yaşamaya nasıl ikna edilecekti ?
Esas sorun buydu. Bu sorunun giderilmesi için Rotschild ailesi radikal kararlar aldı ve yeni bir savaş için gerekli olan ortam hazırlanmaya başlandı.
Rotschild Ailesi ve Hitler
Almanya, Birinci Dünya savaşından adeta bir enkaz halinde ve oldukça
demoralize bir biçimde çıkmıştı. Devlet tüm ekonomik ve askeri gücünü
kaybetmişti.
Ve çok ağır yaptırımlar içeren savaş tazminatı anlaşmalarına
imza atmışlardı.
Ancak Almanya’nın borçlu olduğu ülkelerin merkez bankalarının %85’i Rotschild ailesine ait olduğundan Almanya neredeyse sadece Yahudi Rotschild ailesine borçluydu.
Rotschild ailesi, Almanya’nın,
bu yüklü borcun onda birini dahi ödeyemeyeceğini biliyordu.
Rotschıld ailesi, Alman Merkez Bankasının kendilerine devredilmesi
karşılığında dış borçlarının silinmesini teklif etti ve Almanlar teklifi kabul
etmek zorunda kaldı. Aslında bu durum sonun başlangıcıydı.
Bırakın savaşacak parayı ve silahı, savaşta askere alacak erkek vatandaşı bile kalmayan Almanya tekrar tüm dünyaya kafa tutacak gücü nereden ve nasıl bulabilirdi ?
Bunun için ancak Tanrının yardımı gerekirdi. Ancak daha onlar intikam planını yapmadan önce, Rotschild ailesi onlar için çok gizli bir plan yapmıştı bile. Bu plana göre sahte ama çok inandırıcı
bir faşizm rüzgarı Avrupa’da esecek ve Yahudilere en ince ayrıntısına
kadar planlanmış bir şekilde şiddet ve baskı uygulanarak İsrail’e göç etmeye
mecbur bırakılacaklardı.
Bu planın ilk bölümü Almanya’nın ekonomisinin ayağa kaldırılması ve hızla
silahlanmasının sağlanmasıydı. Muazzam bir ekonomik ve askeri güce kavuşan Almanya’nın başına 1. Dünya savaşında er olarak savaşan fanatik milliyetçi Hitler getirildi.
İtalya ise Alman Faşizmi’nin etkisi altında kalmış ve iktidara
Mussolini gelmiştir.
Mussolini’nin iktidara gelmesi Rotschild ailesinin bir planı değil kendiliğinden gelişmiş bir olaydı ama bu durum Rotschıld ailesinin ekmeğine yağ sürmüştü. Hitler, hitabet yeteneği ve ürkütücü karizması ile Alman halkını yediden yetmişe peşinden koşturmuştur.
Hitler’in konuşmalarında ve toplantılarında ise şaşırtıcı bir biçimde ana hedef Yahudilerdir. Hitler’in iktidara gelmesinden önce kardeş gibi bir arada yaşayan Alman ve Yahudi halkları birbirlerine hiçbir zararlarının dokunmamasına rağmen
oluşturulan yapay kaos ortamı yüzünden birbirleri ile kanlı bıçaklı hale
gelmişlerdir.
Savaştan önce Yahudi işadamlarına Nazi gençlerinin düzenlediği
saldırılar, ev kundaklamalar ve cinayetler ortamı iyice germiştir.
Zengin olan Yahudiler bir yolunu bulup Almanya’yı terk etseler de, fakir olan zararsız Yahudiler bir yere gidecek paraları olmadığından
oldukları yerde kala kalmışlardı.
O dönemler savaş dönemleri olduğundan
Almanya’nın dışına çıkmak için büyük paralar ve bazı önemli bağlantılar şarttı.
Hitler savaşı başlatmış ve Almanya’nın sahte intikam harekatı başlamıştı.
Almanya savaşın ilk yıllarında başarı göstermiş ve Fransa, Yugoslavya,
Çekoslovakya, Avusturya ve Belçika gibi ülkelerin tamamını çok kısa sürede
ele geçirmişti. Özellikle Paris’e 2 saatte giren Nazi orduları İngiltere ve
İspanya’nın iyice ürkmesine neden olmuştur.
İngiltere’yi hava saldırıları ile darmadağın eden Nazi orduları bir taraftan da sözde Yahudi soykırımı yapmaya başlamıştır.
Yahudiler bir bir katledilmiş ve imha fırınlarında yakılmıştır. Ortada öyle korkunç bir ortam vardır ki, savaştan sonra bölgeyi teftişe gelen Amerikalı generaller bile uçaklarından iner inmez havadaki pis kokudan dolayı
hava alanında kusmuşlardır.
Havadaki pis kokunun nedeni ise sürekli olarak yakılan insan cesetleri ve çürümüş cesetlerdir.
Savaştan sonra tam bir korku ülkesine dönen Almanya’da ortaya atılan
iddialara göre neredeyse hiç Yahudi bırakılmamıştır.
Ancak Sovyet araştırmacılar durumun hiç de öyle olmadığını savaşta
katledilenlerin sadece %15’in Yahudi olduğunu net ve çarpıcı belgelerle
kanıtlamışlardır.
Bu belgelere göre savaşta öldürülenlerin çoğu ermeni, çingene ve Polonyalılardı . Geriye kalan zengin Yahudiler Rotscild ailesinin kurduğu paravan şirketler aracılığı ile ve Amerikan askerlerinin denetiminde,
gizlice (Amerika’ya değil) İsrail’e kaçırılmışlardır. İsrail’e getirildikleri dönemden İsrail devleti kuruluncaya kadar olan süreçte tabiri caizse Allah’ın dağında prefabrik usulü yapılmış evlerde kalmışlar ve büyük zorluk çekmişlerdi.
Kaçmak için girişimlerde bulunanlar ise Tevrat’ın emrettiği bir biçimde idam
edilmişlerdir. Neticede yaratılan sahte milliyetçi bir hava ile sözde Yahudi
soykırımı yapılmış, tüm dünyada Yahudilere yönelik şiddet eylemlerine girişilmiş ve Yahudiler İsrail’e göç etmek zorunda bırakılmışlardır.
Yani Rotschild ailesi 1. Dünya savaşında yarım bıraktığı işi 2. Dünya savaşında
tamamlayabilmiştir.
Aşırı dindar bir aile olan Rotschild ailesi, kendilerine göre,
Tanrı’ya olan sözü yerine getirmiştir.
BAŞKAN KENNEDY’NİN ORTADAN KALDIRILMASI
2. Dünya savaşından sonra kurulan İsrail devletinde her şey 1960 yılında
John Fitzgerald Kennedy’nin Amerikan başkanı olmasından sonra değişmiştir.
Kennedy Amerikan tarihinin en genç Başkan’ıdır ve aynı zamanda ilk katolik
Başkandır. Kennedy’den önce Amerika’da katolik bir Başkan hiçbir zaman olmamıştır. John F Kennedy’nin babası olan Joseph Kennedy de politikacı olup aynı zamanda İngiltere büyükelçiliği yapmıştı.
Ne babası, ne de Başkan Kennedy Yahudilerle iyi geçinemiyorlardı.
Babası büyükelçilik yaptığı dönemde Londra’da Yahudilerin boy hedefi haline
gelmiş ve çeşitli saldırılara maruz kalmıştı.
Sigmund Rotschild, Kennedy’ye “Başkan seçildiğinde Ortadoğu’da İsrail tarafını
tutan bir politika izlemesi karşılığında, milyonlarca doları bulan seçim
kampanyası masraflarını karşılamayı” teklif etmiştir.
Ancak Kennedy böyle bir teklifin bir daha yapılmamasını rica etmiş ve kendisini hakarete uğramış hissettiğini belirttirmiştir. Kennedy, İsrail lobisinin Amerikan devleti üzerindeki faaliyetlerinden son derece rahatsızdı. Kennedy’ye göre lobilerin faaliyetleri, Amerikan bağımsızlığına vurulmuş bir darbeydi.öldürebilecekti.nSuikast çetesi için değişik rivayetler vardır.
Kimileri Kennedy’yi Fransız suikast çetesinin öldürdüğünü,
kimileri ise Kübalı sürgünlerin öldürdüğünü iddia eder ancak kesin olan bir şey var ki, Kennedy’yi öldürenler çok profesyonel ve acımasız keskin
nişancılardan (sniper) oluşan bir suikast timidir.
Kennedy’nin ziyaretinden önce, yani 21 Kasım 1963 akşamı Dallas’ta
bardaktan boşalırcasına yağmur yağmıştır. Ancak şehir halkı buna rağmen başkanı en iyi şekilde karşılamak için elinden geleni yapmıştır.
bir bar işletmecisi olan Jack Ruby
tarafından öldürülmüştür. Bu Amerikan milliyetçisi Yahudi, Lee Harvey Oswald’ı
öldürmesinin nedenini ise “komünistlerden Amerika’nın aldığı intikam” olarak
yorumlamıştır. Birden çok sayıda keskin nişancı tarafından vurulan Kennedy’nin
otopsisini Amerikan ordusundaki üst düzey amiral ve generaller yürütmüş ve
otopsideki suikast delillerini bir bir sabote etmişlerdi. Ailesi, Kennedy’nin
kafasının kesilerek incelenmesini ve böylelikle gerçek suikastçıların
bulunmasını istediğinde ise, Amerikan birimleri konuyu şiddetle reddetmişlerdir.
Kennedy apar topar gömülerek konu örtbas edilmiştir.
Başkan Kennedy’nin suikast sonucu öldürülmesinden sonra başkan adayı olan
kardeşi senatör Robert Kennedy de bir basın toplantısı sırasında
İsrail işbirlikçisi Filistinli bir genç tarafından kurşunlanarak öldürülmüştür.