Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası
Adana escort Ankara escort Bursa escort Antalya escort İzmir escort Mersin escort Samsun escort Gaziantep escort Eskişehir escort Bodrum escort Denizli escort Kayseri escort Konya escort Kuşadası escort Alanya escort İzmit escort Kocaeli escort Malatya escort Diyarbakır escort escort Beylikdüzü escort Ataköy escort Bakırköy escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Merter escort Mahmutbey escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Küçükçekmece escort Başakşehir escort Halkalı escort Esenyurt escort Sarıyer escort Bahçelievler escort Yenibosna escort dubai escort girl krypton escort seks hikayeleri sex hikayeleri sex izle porno izle paply.org
Ta’dîl-i erkân, namazın rükünlerini düzgün, yerli yerinde ve düzenli yapmak demektir. Tuma’nîne ise, yerine getirilen rükne hakkının verildiğine kanaat getirilmesi ve yapılan işin içe sinmesi durumunu ifade eder ki, ta’dîl-i erkânın sonucudur.
Namazda Mekruh Olan Haller! Namazın Mekruhları..
Ta’dîl-i erkân rükûda, rükûdan doğrulmada, secdede, iki secde arasındaki oturuşta söz konusu olur. Meselâ; rükûdan kıyama doğrulurken vücut dimdik bir hale gelmeli, sükûnet bulmalı, en az bir kere, “sübhânallahilazîm (Yüce olan Allah’ı her türlü eksiklikten tenzih ederim)” diyecek kadar ayakta durup daha sonra secdeye varmalıdır. İki secde arasında da bu şekilde bir tesbih miktarı durmalıdır.
Kadınların Camiye Gitmelerinin Hükmü Nedir?
Hz. Peygamber, namazını kötü bir şekilde kılmakta olan bedevîye şöyle buyurmuştur: “Namaza kalktığın zaman tekbir getir, sonra kolayına gelen Kur’an âyetlerinden oku. Sonra uzuvların sâkin olacak şekilde rükû yap, sonra uzuvların sâkin olacak şekilde secde yap. Sonra bunu bütün namazın süresince böyle yap.” [1]
Ebû Yusuf’a ve Hanefî mezhebi dışındaki üç mezhebe göre, namazda ta’dîl-i erkânı yerine getirmek farz, Ebû Hanîfe ile İmam Muhammed’e göre ise vâcip hükmündedir. Buna göre, ta’dîl-i erkân gözetilmeksizin kılınacak bir namazın, çoğunluğa göre iâdesi gerekirken, Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed’e göre, namazın sonunda sehiv secdesi yapmak yeterli olacaktır.
Namazdan manevî feyiz ve zevk alan kimseler acele etmez ve namazı sükûnet içinde kılarlar. Acele etmeyi ta’zime ve edebe aykırı görürler.
Günlük hayatta en yararlı, en değerli saatler ibadet ile geçen vakitlerdir. Boş yere ve süflî zevkler uğruna saatlerini, günlerini geçiren kimselerin namaz gibi ulvî ve mü’minin miracı olan bir ibadetten bir an önce çıkıp kurtulmaya çalışması yersiz bir aceleciliktir.
Dipnot:
[1] Buhârî, Ezân, 95, 122; Müslim, Salât, 45; Ebû Dâvud, Salât, 164; Tirmizî, Mevâkît, 110.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları