Yeni Dünya Düzeninde Türkiye’nin Rolü..
Sevgili Dostlar..
Dünya 2019 yılında başlayan Yeni düzenin sancılarını çok fazla derinden hissetmeye başladı. Yeni Dünya düzenine geçiş, anlaşılan 2030 yılına kadar sürecek. Emme en sancılı dönem 2022 ile 2025 yılları arasında geçecek. Bir Yanda Batıl deccali sisteminin tek dünya düzeni, diğer yanda İslamın Türkiye merkezli yeni dünya düzeni. Savaş çoktan başladı. Dünya kademe kademe yeni düzene doğru yol alıyor. Her iki cephede artık kılıçlarını çekti. Geri dönülmez bir yola girdik gari.. Şimdi bazı başlıklar ile konuyu ele alalım..
Konulara geçmeden önce şunu bilmenizde fayda var. Türkiye bugüne kadar oyaladığı küresel kanadın üç ailesinde artık Resti çekti. Rockafeller, rothschild ve windsor ailesinin Türkiye üzerindeki hükümleri artık geçmiyor. Türkiye’nin bu Resti, daha doğrusu denizin suyu burada bitmiştir demesi onlarda büyük panik yaşattı. Bu resmi iyi görmek isterseniz, son zamanlarda Türkiye’nin yürüttüğü diplomasi trafiğine bakmanız yeterlidir. Hepsi kuyruğu sıkışmış fare gibi gelmeye başladılar daha da gelecekler..
Neyse şimdi bazı konulara değinelim..
1. PANDEMİ..
Küresel aklın test evresi olan pandemi ne yazık ki istedikleri gibi gitmedi. Bazı noktalarda başarılı olsalarda, sürecin uzaması, onlarında planlarını sekteye uğrattı. Farkındaysanız vaka sayılarının zirveyi gördüğü anda apar topar pandemi sürecini sonlandırdılar. Daha düne kadar koronavirüs korkusu hakimken şimdi sihirli bir değmiş gibi kimse koronanın adını anmaz oldu. Çünkü 4 aşamalı planın ikinci aşamasına geçildi..
2. Hayat pahalılığı ve Yapay Kıtlık..
Pandemi biterken yerini hızlı bir şekilde artan hayat pahalılığı aldı. Tek Dünya Düzeni hayali kuranlar bir anda düğmeye bastı. Dünya gündemi bir anda pandemi den gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlara endekslendi. Zaten pandemi sürecinde tamamen büyük sıfırlama doğrultusunda hiç bir faydası olmayan kapanmalar da ekonomik krizi tetikledi. Petrol ve enerji fiyatları birden tavan yaptı. Ardından hayatın her alanında müthiş bir zam furyası başladı. Bu süreçte Avrupa başta olmak üzere, bir çok ülkenin fakirleşmesi ve kaosa sürüklenmesini hedeflemekteler.
Aslında ortada bir gıda ve enerji krizi yok. Dünyanın gıda ve enerji rezervleri uzun yıllar dünyaya yetecek kadar mevcut. Lakin arz ve talep dengesinde Piyasayı ellerinde tutup, fiyatları istedikleri seviyede tutmak için talebin çok altında üretim yapıyorlar. Hatta şahit olmuşsunuzdur bir çok videoda talep fazlası ürünlerin nasıl imha edildiklerini. Petrol rezervinde ise birçok petrol kuyusu kapatılmakta, veya boşa akıtılmaktadır. Kendi kurguladıkları senaryo ile kendi petrol tesislerini yine kendileri bombalayacak kadar adilerdir.
Maalesef hayat pahalılığı epey bir süre aramızda kalacak. Bir Yanda Çin ve diğer devletler büyük savaş için tahıl ve gıda stoğu yapıyorlar. Ortada yapay bir gıda krizi ve suni bir kıtlık planı devreye alındı. Erdoğan’ın İslam temelli iktisad modelini hayata geçireceğiz açıklaması büyük savaşın bir işaretiydi. O yüzden bu pahalılık yaklaşan yeni doğumun en büyük sancılarından biri olarak bakın..
3. Rusya ve Ukrayna..
ABD ve Rusya’nın karşılıklı şikesiyle Ukrayna Savaşı başladı ve devam ediyor. Bu savaş tek dünya düzeninin hayata geçirilmesi için planlanan bir savaştı ve sadece burada kalmayacak. Anlaşılan AB, BM ve NATO’nun artık bir hükmü kalmadığından fişlerini çektiler. Bir Yanda da Avrupa’yı kıskaç altına aldılar. Aynı zamanda da Rusya’nın otoritesini kırmak için bir fırsat doğdu. Küresel şeytani akıl burada bir değil birkaç kuş vurma peşinde. Hem Rusya’yı pasifize etme, hem Avrupa’yı kontrol altına almak, hemde enerji fiyatlarını artırmak istiyorlar. Aynı zamanda da Türkiye’nin kuşatma çemberini daha da daraltmak istiyorlar. Bizim görüşümüz ise Rusya’nın kaleminin kırıldığı ve Sscb hayali kurarken büyük bir ekonomik çöküş ile bir daha eski gücüne ulaşamayacağı. Ukrayna ise bu işin denek alanı. Zaten Zelenskiy tam istedikleri istikamette gidiyor. Önümüzdeki süreçte görünen o ki NATO ve AB artık finale gidiyor. BM de hiçbir vasfı kalmayacak. Çünkü yeni dünya düzeninde bunlara yer vermiyorlar..
Sevgili dostlar..
300 yıldır hakim olmaya çalışan Küresel sistem artık çöküşe geçti. Me 100 yıllık, ne bin yıllık hayal kuranlar hepsi kaybettiklerini anladılar. Onun için saldırıların dozunu arttırdılar. Hakimiyetlerini kaybettikçe daha da hırçınlaşacaklar. Dünya hızlandırılmış bir şekilde büyük bir savaşa doğru sürükleniyor.. Önümüzdeki en büyük tehlike ise nükleer ve kimyasal sızıntıların başlaması. Yine mayınların bilinçli bir şekilde Karadenize salınması. Rabbim İnşallah bu sızıntıların yaşanmasından bizleri korur ve onlara fırsat vermez…
İnşallah Türkiye önümüzdeki bir yıl içinde Enerji ve ekonomik alanda tam bağımsız olacak. Enerji deki bağımsızlık ilanımız beraberinde İslami ekonomik modeli de getirecek. Bu güç savaşlarının kazananı Allah’ın izniyle Alemi İslam olacak.. Onun için bu sancılar doğuma doğru daha da artacak. 2025 yılına kadar çok sancılı geçsede, inşallah akıbeti eyi olacak. Belki az yiyip içeceğiz emme sonu güzel olacak..
İnşallah 2023 ile birlikte yeni enerji hatları Türkiye üzerinden hayata geçecek. En önemlisi Misakı Milli den Ahdi Milliye geçeceğiz.. Unutmayın 2023 artık çok yakınımızda.. O yüzden Herşeye hazırlıklı olmak lazım..
Elbette Rabbül Aleminin Nurunu tamamlayacaktır. Yeterki aç kalacağız, perişan olacağız, mahvolduk gibi korkulara düşmeyin. Gerekirse sadece Kuru ekmek yeyin emme devletiniz inanın ve destek olun..
Niyetinizi hayra yorun ki akıbetimiz hayır olsun..
Hem merak etmeyin Erdoğan havaların ısınmasıyla akıllarını alacak..
Allaha emanet olun..